İçinde bulunduğumuz günlerde yüksek enflasyon nedeniyle harcamalarda zorluklar çıkmaktadır. Bu zorluklar, tüketim mallarında, hizmet sektöründe ve konut ve işyeri kiralarında yaşanan yüksek artışlara ilişkindir. Bunların ödenmesi, kişiler bakımından hem ilave yük, hem de belirsizlik meydana getirmektedir. Her ne kadar gelirin de artış gösterdiği ifade edilse de bu tam olarak doğru değildir. Belirsizlik, ödenmesi istenen fiyatın doğru olup olmadığı hakkındadır. Konumuz konut ve işyeri kiralarının artırılması olduğundan, kira artırmanın sınırına ve yeni kiranın nasıl hesaplanacağına göz atalım.

Konut ve işyeri kiralarının artırılmasına ilişkin kurallar Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun 299 ila 356 maddeleri arasında konut ve işyeri kiralarına ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Kanunun 344. maddesinde kira artışının nasıl yapılacağı açıklanmaktadır.

İlgili maddenin ilk iki fıkrasına göre;

Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir.

Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

Örnek olarak, Nisan 2021 ile Mart 2022 arasında uygulanan ancak bedel artışına ilişkin hükümler barındırmayan kira sözleşmesi olduğunu düşünelim. Sözleşme Mart 2022 tarihinden itibaren tekrarlanacağı için Mart 2022 tarihinin yıllık ortalamasını dikkate almak gerekecektir. Mart 2022 için yıllık TÜFE artış oranı yüzde 61,14’tür. Bu doğrultuda örnek olarak 3,000.00-TL olan kira bedeli yeni dönemde en fazla 4,834.20-TL olacaktır. TÜFE artış oranları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sitesinden öğrenilebilir.